11 Eylül 2011 Pazar

Bi an herşey renksiz televizyon gibi olsun istedim.

İstedim çünkü o yıllar insanlar aşık olmayı bilirmiş, severmiş gerçekten. Zormuş belki birlikte olmak ama güzelmiş. Sevince karşılık bulmak çok zor karşılığı varsa bile anlamı başka elbet. Kim severse daha çok önce o kaybeder bence hayat bu kadar. Çok seviyorum hep böyle söylenir " Hiç böyle hissetmemiştim." ama ben hiç böyle hissetmemiştim, resmen aptallıkmış daha önce aşık oldum demelerim. Onu görünce kilitlenip kalıyorum içim eriyor kalbim yerinden çıkıyor en önemlisi söylediği her şeyi ayrıntısına kadar dinleyip kafamda yoruyorum. Komik ben insanları dinlemem bile. Onu izlemeyi seviyorum, giderken arkasından bakmayı. Bana şapşal demesini bile seviyorum. Oysa bilmiyor ona ne kadar aşık olduğumu, bilmiyor diye düşünüyorum ama bence anlamıştır. Yani onun yerinde ben olsaydım anlardım. Aslına bakılırsa onu kimseye anlatmak bile istemiyorum sanki ben birilerine anlatsam değerlenecek gidecek. Resmen saçmalıyorum. Ama anlamak zor böyle salak salak resimlerine bakıyorum gecenin bi yarısı pat diye uyanıp mesaj atmışmı diye bakıyorum çünkü bazen kendisi saat dinlemeden 2,30 sularında mesaj atabiliyor. Çok alıştım ama onun için aynı durumda değilim, mutlu mu olmalıyım mutsuz mu bilmiyorum. Daha da önemlisi nasıl atlatacağımı bilmiyorum. Hiç bi şey bilmiyorum. Sadece seviyorum. Aslında çok konuştum. Nasıl tanıştığımızı anlatmalıyım.
      Kasım ayı falandı heralde. Kızlarla okuldan çıktık eve yürüyoruz evin yanındaki kum sahada bi çocuk var köpeğiyle oynuyor. Köpek gördü bizi ve koştura koştura bana doğru gelmeye başladı, resmen şok oldum. Köpekçik geldi ve salyalarını güzelim montumun sağ kolunda bırakıp gitti.Sahibine söylenmeye başladım küçük bi münakaşaya girdik falan öyle geçti gitti. Bu yıl bana küçük kızımı aldı annemle babam, bir buçuk ay falan sonra evde annemle tartıştım aldım kızımı çıktım evden aklıma geldi bu çocuk a dedim onun da köpeği vardı arkadaş oluruz ne bileyim gittim bunların siteye orada arkadaşım oturuyordu o yüzden biliyorum orada yaşadıklarını. Girdim içeri oynuyoruz Lucyle falan. Biri çıktı lucyi sevdi falan baktım o :) tanıştık falan ama gitmesi gerekiyordu gitti. Sonra bende eve gittim bi iki hafta sonra tekrar gittim oraya balkondan çıktı ve buralarda mısınız daha bende geleyim dedi burdayız dedim aldı oğlunu geldi. :)) Bi saat kadar muhabbet falan ettik. sonra biraz dışarı yürüyelim istersen dedi tamam dedim o sırada annem aradı ve iftara çağırdııııııı. Uf anne yani falan diyorum içimden :D her neyse. Dedim benim gitmem gerekiyor falan hadi ya o zaman dışarı çıkarken haber verirsin de numaram yok değilmi falan dedi başımı salladım buna yanımda değil telefonum emin değilim ama vereyim dur dedi. verdi mesaj atayım ben o zaman dedim. Eve gidince mesaj atmış a evet doğruymuş falan diye böyle tanıştık ve o gün bu gündür her gece köpeklerimizi gezdirmeye başladık, tabi ben aşık oldum yani aslında o kadar kolay olmadı ama bi süre sonra fark ettim ki içim gidiyo resmen ona. böyle işte. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder