15 Eylül 2011 Perşembe

Hayatımda kimseyi istemediğim zaman karşıma çıkıp seni istemeye zorladın beni.

Üzülme senin suçun değildi, Aklım istemedi önce; kalbim istedi. Kalbime söz geçmemiş demek ki, aklım da sende. Kazındın beynime her gün sesin nasıldı diye düşünüyorum. Hatırladım çok güzeldi. Gülümsemeni düşündüm, sen gülümseyince beni de gülümsettiğini. Bana şapşal demeni düşündüm bi yandan sinir oluyorum bi yandan da hoşuma gidiyor bakma. Sen tabiki farkında değilsin ama içimi eritiyorsun güneş misali. Aklımı donduruyosun. Yanında olunca heyecandan titriyorum sanki, sakin olmak çok güç. Senin yanında bile seni özlemenin şımarıklığını yaşıyorum düşün. Senin de böyle hissetmeni isterdim o kadar çok isterdim ki, abartıyor muyum seni. Kafam da mı büyütüyorum sevgimi yoksa kalbimde mi? Bunu nasıl anlarım ki. Kilitleniyorum senin karşında. Giderken arkandan uzun uzun seni izliyorum dönüp bakarsın diye. Hoş dönüp bakarsan ne yapacağım bilmiyorum. Böyle sanki 100 yıllık erkek arkadaşımmışsın gibi geliyorsun, çok iyi tanımadığım halde çok iyi tanıyorum seni. Hangi lafıma nasıl cevap vereceksin tahmin ediyorum. Daha önce aşık olmadım ben, peki bu aşk mı? Onu çözemiyorum. Yani insan aşık olunca nasıl hisseder ki. Acı çeker mi sebepsiz, boş hayallerin peşinden gider mi. Öyleyse bu aşk. Belki platonik, sanin haberin olmadan aşığım sana. Belki zamanla geçer gidersin aklımdan şimdi inanmak gelmiyor içimden ama dedim ya belki.. Her neyse işte belki bi gün öğrenirsin çok seviyorum seni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder